Engelli İstihdam Politikaları ve Çözüm Önerileri



Engellilerin her geçen gün kartopu gibi büyüyen sorunlarının çözümü için farklı öneriler geliştirilebilir ve projeler üretile- bilir. Bu çalışmamızın sonunda bize göre uygulanabilir çözüm önerilerine yer vermekte yarar vardır: 

a. Çalışma yaşına gelmiş özürlü gençlere götürülecek hizmetleri ayrıntılarıyla belirleyecek bir çalışma grubu oluşturul- malıdır. 

b. Çalışma yaşına gelmiş her yetişkinin eğitim hakkı vardır. Sağlıklı insanlarla özürlüler arasında hiçbir ayırım yapmamak, sağlıklı insanlara sağlanan, sağlanacak olan imkân ve fırsatlardan özürlülerin de yararlanmasını sağlamak gerekmektedir. 

c. Özürlülerin eğitimi ve onlara götürülecek hizmette bireysellik esastır. Birbirinin tıpkısı olan iki özürlü insanı bulmak mümkün değildir. Bu bakımdan ihtiyaç tespitinde, hizmet plan- lamasında, uygulamada, yöntem ve araç seçmede her özürlü bireyin özelliği göz önünde tutulmalıdır. 

d. Özürlü bireylerin mümkün olduğu kadar normal akranları arasında çalışmalara katılması esastır. Bu ilkeye uyulduğunda özürlü, normallerle bir arada, normaller de aralarında bir özürlüyle yaşamayı öğrenir. 

e. Özürlü bireylere hizmet saplamada özrün erken farkı- na varılması, ihtiyaçlarının erken belirlenmesi ve karşılanması, özürlünün gelişimini olumlu yönde etkileyen önemli hususlar- dan biri olmaktadır. 


f. Özürlülere verilecek hizmette süreklilik esastır. Özürlü bireylerin ne zaman özürlü hale gelirse gelsin özürlü olduktan sonraki özürlü hizmet ihtiyacı süreklilik gösterir. Bu bakımdan hizmetlerin planlanması ve uygulanmasında yanlışa düşülmemesi gerekir. 

g. Hizmeti özürlünün ayağına götürmek esastır. Özürlü bireye sağlanacak herhangi bir hizmet için onu hizmet mahalline çağırmak ve beklemek yerine, olabildiğince onun ayağına götürmek daha yararlıdır. 

h. Özürlü bireylere götürülecek hizmetlerde işbirliği ve koordinasyon esastır. Özürlülerin bakım, tedavi, eğitim, rehabilitasyon, iş, kredi, burs, sosyal faaliyet vb. gibi hizmetleri bir- den çok bilim dalını, birden fazla kurumu ilgilendirmektedir. Bunlar arasında iş birliği ve koordinasyon düşünülmediğinde, daha doğrusu sağlanmadığında bazen boşluklar kalmakta, kimi zaman da gereksiz hizmet tekrarları olmaktadır. 

i. Özürlü bireylerin hizmetlerinin tek elden planlanması esastır. 

Sonuç itibariyle, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun özürlülerin istihdamı ile benimsemiş olduğu sistem, eski kanuna nazaran ileri durumdadır. Ancak geliştirilmeye de ihtiyacı vardır. 

Çözüm, tek taraflı değil, iki tarafın da (özürlü-işveren) çı- karları arasında bir denge sağlanarak, tüm toplumun çıkarları gözetilerek üretilmelidir. İşverenlerin de özürlü istihdamında karşılaştıkları problemlerin devlet tarafından üstlenilmesi ile teşvik sisteminin yaygınlaştırılması ve bütün bunlardan sonra denetimlerin daha da artırılması, özürlü istihdamının istenen seviyeye çıkarılmasını sağlayabilir.